Türkiye Cumhuriyeti kuruluşu ile birlikte, Ulu Önder ATATÜRK’ün talimatları çerçevesinde, Türkiye’yi “Çağdaş Uygarlık Düzeyine Ulaştıracak” politikaların yürütülmesini sağlamak amacı ile Cumhuriyet’in yön belirleyici kuruluşları kurulmaya başlanmıştır. Bu çerçevede Türk Eğitim Derneği, Türkiye Kızılay Derneği, Türk Hava Kurumu, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, Türkiye Yardım Sevenler Derneği ve Resmi Darülaceze Kurumları ile Darüşşafaka Cemiyeti ve Yeşilay Derneği oluşturulmuştur.

Türkiye Kızılay Derneği, 1935 senesinde “Türkiye Kızılay Cemiyeti” ve 1947 senesinde “Türkiye Kızılay Derneği” adını almış olup, kuruma “Kızılay” ismini Mustafa Kemal ATATÜRK vermiştir. Kuruluşu 1868 yılına kadar giden ve ilk resmi ünvanı “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti” olan Kızılay’ın asli faaliyet alanı, savaşta yaralanan veya hastalanan askerlere yardım etmek iken, özellikle Cumhuriyet’in kurulması ile birlikte bu amaç genişlemiş ve doğal afetlerde felaketzedelerin bakımı, ilk yardım ve kanla ilgili hizmetler, sosyal yardım ve diğer hizmetleri de kapsar bir noktaya gelmiştir. Bir başka deyişle Kızılay kurumu, Cumhuriyetin kurucuları tarafından, askeri amacına ilaveten, kamu yararına işleyen bir hayır kurumu haline getirilmiştir.

Türk Hava Kurumu ise Cumhuriyet’in ilanından 16 ay sonra 16 Şubat 1925’de yine Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle “Türk Tayyare Cemiyeti” adıyla kurulmuştur. Cemiyet’in kuruluş amacı; Türkiye’de havacılığın askeri, ekonomik, sosyal ve siyasal önemini anlatmak; askeri, sivil, sportif ve turistik havacılığın gelişmesini sağlamak; bütün bunlar için gerekli araç ve gereci hazırlamak; personeli yetiştirmek ve uçan bir Türk gençliği yaratmaktır. Aynı Kızılay gibi Türk Hava Kurumu da, Cumhuriyet’in kurucuları tarafından, halkın katkısıyla yine halk adına işleyen bir sivil toplum örgütü olarak öngörülmüş ve kamu yararına çalışan bir dernek haline gelmiştir.

Çocuk Esirgeme Kurumu ise 1917 yılında İstanbul’da “Himaye-i Etfal” adı altında kurulmuş olup, aşevleri, çocuk yuvaları, kreş ve gündüz bakımevleri, talebe sofraları, doğumevleri, prevantoryumları, hemşire okulu vb kurumlarıyla sosyal hizmetler alanında hizmet götüren ve Mustafa Kemal Atatürk tarafından destek gören en büyük sosyal hizmet kurumudur. Atatürk “Memleketin çocuklarını korumayı üzerine alan Çocuk Esirgeme Kurumuna vatandaş yardıma mecburdur” sözleriyle vatandaşların desteğini istemenin yanı sıra, kendisinin de Kurum’a verdiği desteğini ifade etmiştir. Yukarıda sayılan kurumlar gibi Çocuk Esirgeme Kurumu da, savaştan yeni çıkmış bir milletin kimsesiz çocuklar sorununu çözümlemek amacıyla kurulmuş olup, kamunun katkısı ve kamu adına çalışarak, faydalı bir dernek hüviyetine bürünmüştür.

Türkiye Yardım Sevenler Derneği ise, 1928 yılında “Yoksul Kadına Yardım Cemiyeti” adı altında kurulmuş ve 28 Ocak 1938’de adını Mustafa Kemal Atatürk‘ün isteği ile “Yardım Sevenler Cemiyeti” olarak değiştirmiştir. Derneğin amacı eğitim, sağlık, sosyal ve çevresel çalışmalarda bulunmak ve özellikle durumları maddeten ve manen kötü yurttaşlara destek olmaktır. Dernek, özellikle Cumhuriyetin kurucuları tarafından, devletin gücünün yetmediği alanlarda, vatandaşlardan gelen maddi yardımların biriktirildiği ve yine kamuya aktarıldığı bir kuruluş olarak faaliyet göstermesi amacıyla yönlendirilmiş ve kamu yararına çalışmalar yapmıştır. Aynı şekilde 1895 yılında kurulan Darülaceze, Türkiye Büyük Millet Meclisi Döneminde doğrudan doğruya Hükümetçe yönetilmiş olup, Darüşşafaka da Mart 1863 tarihli Padişah Fermanı ile, babası ölmüş ve ekonomik durumu yetersiz kız-erkek öğrencilere karşılıksız eğitim sağlamak amacıyla kurulmuş ve özellikle Cumhuriyet yıllarında, ilgili kadrolar tarafından kamu için son derece gerekli hizmetler sağlayan kurumlar olarak destek görmüş ve kamu hizmeti gerçekleştirmiştir. Bu çalışmalar ise devletin kaynaklarının sınırlı olduğu zaman içerisinde, özelikle yeterli maddi gücü bulunmayan vatandaşlar için çok yararlı sonuçlar meydana getirmiştir.

Kanun’da sayılan bütün bu dernek ve kurumların kuruluş amaçları, yurt çapında sosyal, ekonomik, kültürel ve sağlığa ilişkin alanlarda etkin olarak faaliyet göstermektedir. Söz konusu derneklerin ortak özellikleri ise görüldüğü üzere Atatürk’ün önderliğinde kurulmuş olmaları ve uzun yıllardır kamuya sağlık, ekonomik ve kültürel alanlarda hizmet sunmalarıdır.

Aynı eksende Türk Eğitim Derneği’nin kuruluşu Cumhuriyetin ilk yıllarına ve Cumhuriyeti kuran kadrolara kadar dayanmakta olup, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1 Kasım 1925’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışında yaptığı konuşmada açıkça dile getirdiği üzere, devlet ile özel sektörün birlikte gerçekleştireceği bir eğitim çalışmasının başlatılması temel dayanak noktasıdır. Türk Eğitim Derneği 31 Ocak 1928 tarihinde böylesine bir ihtiyaçtan kurulmuş olup, 12 Aralık 1939 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile Kamuya Yararlı Dernek olarak kabul edilmiştir.

Dernek Tüzüğü’nün 2. maddesinde de ifade edildiği üzere, “Cumhurbaşkanı, Türk Eğitim Derneği’nin yüksek koruyucusudur.” Derneğin başlıca amaçları ise kimsesizliği ve parasızlığı dolayısıyla kendi başına okumaya imkan bulamayan ahlaklı, anlayışlı ve çalışkan Türk çocuklarının okumalarını sağlamak ve Türk eğitim hayatına ve faaliyetlerine maddi ve bilimsel katkılarda bulunup, destek sağlamaktır.

Bu hizmetlerin gerçekleştirilmesi aşamasında, özel şahısların dernek adına gönüllü çalışmalarının yanı sıra zamanın bakan ve milletvekillerinin ve devletin üst düzey bürokratlarının yol göstericiliği ve desteği önemli rol oynamıştır. Örneğin, İsmet İnönü, 1937 kamu bütçesinden Ankara Koleji için 30.000 lira yardım sağlamış olup, 40.000 lira değerindeki okul binasının Dernek tarafından 2180 lira gibi bir bedel ile satın alınmasına da katkı sağlamıştır.

Türk Eğitim Derneği uzun yıllar Türkiye’de ortaöğretime burs veren tek kurum olarak çalışmalarını sürdürmüş, 1990 yılından itibaren yükseköğretime de burs vermeye başlamıştır. Her öğretim yılı kontenjanı çerçevesinde ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretimde öğrenim gören ihtiyaç sahibi öğrencilere burs vermeye devam etmektedir. Dernek ayrıca l996 yılından itibaren SHÇEK Yurtlarında barınan okumak için maddi ve manevi destek, bekleyen kimsesiz 60 başarılı öğrenciye de öğrenim bursu vermektedir.

KAYNAK : www.ted.org.tr